SINIR AŞAN SULAR VE TÜRKİYE
Ankara, 23 Mart 2006
(Paragraf başlıkları)
I – Su savaşları senaryoları
II – Sınır-aşan sular açısından Türkiye’nin konumu
Türkiye’de su havzalarının bölgesel olarak eşitsiz dağılımı
Suların kıt olduğu bölgelere doğru akan nehirlerde yukarı kıyıdaş ülke olması
Türkiye bazı nehirlerde de aşağı kıyıdaş ülkedir (Meriç –Arda ve Tunca- ve Asi)
(Edirne ve dolaylarındaki sel felaketi)
Kendisinin su zengini bir ülke olmaması
a) Irak 2 110 m3/yıl/kişi
b) Türkiye 1 830 “
c) Suriye 1 420 “
d) İsrail 300 “
e) Ürdün 250 “
f) Filistin 100 “
Suların akılcı ve hakkaniyete uygun kullanılması ihtiyacı
III – Uluslararası su yollarının Ulaşım Dışı Amaçlarla Kullanılması Sözleşmesi
Sözleşme uluslararası su yolları ile sınır-aşan su yollarını birlikte mütalaa etmek suretiyle yanlış bir yol izlemiştir.
Türkiye sınır aşan su ile uluslararası suyu tefrik ettirememiştir.
a) AB benzer konularda sınır aşan suların kavramını benimsemiştir
b) Sözleşmenin içinde zaten iki ayrı konuda ayrı hükümler var
Türkiye, taraf olmayan 3 ülkeden biri
Uluslararası normlar bu sözleşme çerçevesinde oluşuyor ve gelişiyor
IV – Barış suyu projesi
Proje yeniden canlandırılabilir
Türkiye’nin o suya ihtiyacı olduğu konusu
V – Manavgat Suyu projesi Projesi
Projenin devlet tarafından yürütülmesinin sakıncaları
a) Siyasi açıdan
b) Ekonomik açıdan
IV – AB’ye katılım süreci ve sınır aşan sular
Helsinki Convention of 1992 on the trans-boundary watercourses and international lakes
Espoo Convention of 1991 on Environmental Impact Assessment in a Transboundary Context
Aarhus Convention of 1998 on Access to Information, Public Participation in Decision Making and Access to Justice in Environmental Matters
Sonuç
Türkiye sınıraşan sular konusunda sorunlarla karşılaşabileceği halde su diplomasisi konusunda uzman yetiştirmemek için direnmektedir.
AB süreci şimdi taraf olmadığı uluslararası sözleşmelere taraf olmasını zorunlu hale getirecektir.